Edirne: Gurbetten önce son çıkış
Trakya bana hep hüzünlü gelmiştir. Yaban ellere varmazdan önceki son topraklar fikri beni duygulandırır, bir yandan da hep anlatılagelen şiveleri, rahat hayatları, modernlikleri de coşku verir. İstanbul'da olmanın en iyi yanlarından biri, Trakya'ya yakın (hatta coğrafi olarak içinde) olmaktır bence. Trakya'nın tadını - kokusunu geçen yıllarda parça parça almıştık. Kıyıköy'le başlayan ve orada pek de aradığımızı bulamadığımız bir yol hikayesi bizi aynı gün hem Kırklareli'ne, hem Lüleburgaz'a atmıştı. Kırklareli küçük, ama çok da güzel bir kent. Aydınlık bir de. İnsanlardaki aydınlığı hissedebiliyorsunuz. Lüleburgaz da ilçe olmasına karşın neredeyse Kırklareli kadar bir yer. Bu kısa tur sonrasında Tekirdağ'a çeşitli vesilelerle bölük pörçük de olsa birkaç kez gittik. Rakı fabrikasından gelen anason kokusunun caddeyi kapladığı, güzel bir sahil şeridi olan, tatlı bir kent. Tekrar gidilmeyi kesinlikle hak ediyor. Ama Edirne... Onu hep "sonra"ya, ...